1.Ali kime niçin yardım etmek istiyor?............................................................................................. ............................................................................................................................................
2. Ali yapacağı yardımın bilinmesini neden istemiyor ?.....................................................................
7. Bazen büyükler küçüklerden ders alır sözünü nasıl anlıyorsunuz?..............................................
8. Hikayeyle ilgili kendi hislerinizi anlatınız ?...................................................................................
KISSADAN HİSSE
DENİZ YILDIZI
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür.Biraz yaklaşınca , bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır: - Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun? Genç adam yanıtlar; - Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler. Yazar sorar; - Kilometrelerce sahil , binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki? Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır. - Onun için fark etti ama...
Ben bilmediğimi bildiğim için , öteki insanlardan akıllıyım
SOKRATES
A. DERSE HAZIRLIK
1.Bazı tablolar, 10 milyon dolara kadar alıcı bulmaktadır.Bunu mantıklı buluyor musunuz ?
2.Tarih boyunca büyük ressamlar hayatta iken değil de öldükten sonra meşhur olmuşlardır. Sizce bunun sebebi ne olabilir?
B. OKUMA PARÇASI
YEDİ MEKTUPLA BİR
HİKÂYE
I
M. Florion Arc - en - Ciel,
Ressam
Portreniz tamamlandı. Bedeli olan 500 frank borcunuzu lütfen ödemenizi rica ederim.
Benden 500 frank alma isteginizi belirttiğiniz mektubunuzu aldım. Fakat benim olduğunu söylediğiniz portrede, kendimi tanıyamadığım gibi gösterdiğim bütün akraba ve tanıdıklarım da aynı kanıda olduklarını söylediler. Bu münasebetle tamamen hayalinizin ürünü olan bu resim için para vermek niyetinde değilim. Tabloyu, yolladığınız hamalla geriye gönderiyorum. Hakkınızı almak için mahkemeye baş vurduğunuz takdirde kesinleşecek hükme uyacağım.
Saygılarımı lütfen kabul buyurunuz
A. Mayer
Banka Müdürü
III
Sanat Galerisi Jüri Heyeti Üyelerine,
"Karanlık Düşünceli Bir Adam" adını verdiğim son tablomu, yeni açılacak sergi için yüksek görüşlerinize sunuyorum. Derin saygılarımı bildirir, eserimin, takdirlerinizi kazanarak sergileneceğini ümit ederim.
Florian ARC - en - Ciel
IV
M. Florian Arc - en - Ciel,
"Karanlık Düşünceli Bir Adam" adlı tablonuzun heyetimizce kabul edilerek 317 numara ile galerimizde sergileneceğini bildirmekten şeref duyuyorum.
Jüri Başkanı
V
M. A. Mayer,
Banka Müdürü
"Karanlık Düşünceli Bir Adam" adını koyarak portremi açıkça teşhir etmek kabalığında bulundunuz. Kışkırtıcı biçimde adlandırılan tablonuzu sergiden geri almazsanız, mahkemeye başvurarak hakkınızda takibat yaptıracağımı bildiririm.
A. Mayer
Banka Müdürü
VI
M. Florian Arc - en - Ciel,
Ressam
Son mektubunuzdaki öfkeli ifadeyi bir türlü anlayamadım. Beni mazur görmenizi rica ederim. Sergilenmekte olan tablo ile şahsınızın hiçbir ilgisi bulunmadığı hakkında gerek sizin, gerek yakınlarınızın, dostlarınızın kanılarını bildiren mektup özel dosyamdadır. Bu münasebetle hangi hakla tablonun sergilenmesinden beni yasaklamak istediğinizi sormak hakkımdır, sanıyorum. Mektubunuzda bahsettiğiniz mahkeme kararını ben de soğukkanlılıkla bekliyorum.
NOT: Tablo sergide 1000 franka satılıktır. Belki bir alıcısı bulunur.
Florlan ARC - en - Ciel
VII
Sanat Galerisi Jüri Heyeti Üyelerine,
317 numaralı "Karanlık Düşünceli Bir Adam" adlı tabloyu satın almak istiyorum. Yarına kadar tabloyu adresime yollamanızı rica eder 1000 franklık çekin emrinize yollandığını saygılarımla bildiririm.
6- Resim kaç franka satılıyor?....................................................................................
Küçük bir şer içinde içinde çok şer gizlendiği gibi; bir küçük hayır da,çok hayırları gizler
A. Derse Hazırlık
1. İnsanlar niçin rüşvet verirler?
2. Rüşvetin cezası nasıl olmalı ?
3. Rüşvetin yaygın olduğu ülkelerin geleceği nasıl olur?
B.OKUMA PARÇASI
RÜŞVET
Kuvvetli bir rüzgar esiyordu. Avukat Hacı Namık Efendi, kağıtlarım uçmasın diye, dükkanının penceresini kapattı.
Açık olan kapısını iterken, küçük boylu, atının yuları elinde, yuvarlak bir köylünün yaklaştığını gördü.
Merhaba Ali Hoca, dedi. Böyle zamansız ne arıyorsun burada? Daha pazara iki gün var.
Merhaba, efendi! Belaya düştüm. Bir dava için geliyorum, diye başını salladı;
İyi, gel biraz konuşalım, bakalım.
Konuşalım.
Derdini anlat bana bakayım.
Senden başka zaten kime anlatacağım.
Atını bir direğe bağladı. Küçük dükkana girdi ve geçip oturdu. Namık efendinin uzattığı sigarayı yakarken problemini anlattı.
Hasmı, köyün muhtarı Kolsuzoğlu'ydu. Ona ait bir arsanın üzerine, Ali Hoca vaktiyle bir ev yaptırmıştı.
Kolsuzoğlu şimdi bu evin yapıldığı arazi benim diyordu. Halbuki bina kimin ise yer de onun demekti.
Namık Efendi. Ali Hoca'yı dinledikten sonra.
Sen haksızsın Ali Hoca! dedi.
Haksız mıyım?
Evet.
Hayır, ben haklıyım. Niye binayı yaparken sesini çıkarmadı.
Çıkarmasın.
Ben haklı olduğumu biliyorum, Namık Efendi. Davadan vazgeçmem.
Kaybedeceksin!
Edeyim, zararı yok. Ama davadan vazgeçmem.
Namık Efendi haksız davalar almazdı. Bu davayı kabul etmek istemiyordu. Ama "Bozüyük" köyünün halkı 30 senelik müşterileri idi. İşleri her düştüğünde Namık Efendi'ye gelirlerdi. Sonunda:
Pekâlâ, senin bu işine bakayım, kaybedersem bana darılmayasın ama, dedi.
Darılmam, ama neye kaybedeceksin?
Çünkü haksızsın.
Hakime güzel bir koç göndereyim mi?
Ne?
O vakit davayı kazanamaz mıyım?
O vakit kesinlikle kaybedersin.
Niçin?
Yeni hakim senin bildiğin adamlardan değil
Ali Hoca, Namık Efendi'den yeni hakimin övgüsünü uzun uzadıya dinledi. Bu kişi rüşvetin hediyenin düşmanıymış. En haklı bir davacı kendisine rüşvet vermeye kalksa, o saatte onu haksız çıkarırmış.
Sonunda Ali Hoca ve Namık Efendi anlaştılar. Avukat çok ümitsizdi. İşi hatır için alıyordu. Haksızlık o kadar meydanda idi ki
İki hafta sonra Ali Hoca dükkanın kapısında tekrar göründü. Dava sonuçlanmıştı.
Namık Efendi müşterisini görünce güldü;
Hoş geldin! Ne dersin davayı kazandık! Dedi.
Bu kadar haksız bir hükmü, hakimin nasıl verdiğine bir haftadır şaşıyordu.
Ali Hoca soğukkanlı:
Benim gönderdiğim koç sayesinde kazandık! Cevabını verdi.
Ne! Sen hakime bir koç mu gönderdin?
Evet.
Buna cesaret ettin ha!
Evet ama sen bana "Rüşvet düşmanıdır, kim hediye verirse haksız çıkar" dememiş miydin?