Home Random Page


CATEGORIES:

BiologyChemistryConstructionCultureEcologyEconomyElectronicsFinanceGeographyHistoryInformaticsLawMathematicsMechanicsMedicineOtherPedagogyPhilosophyPhysicsPolicyPsychologySociologySportTourism






Halen İstanbul takımlarından birisini tutmak zorunda olmadığımı biliyorum... ben...

Atalarımız demek var iken, geçmişime küfür edemem... yani silemem dedemin dedesinin yaşantısını...yalan yazan tarihte figüran olan, bir kaç aydın denen soytarı ve kandırdıkları saftiriklerin sevinmesi adına... şeytan üçgeni, bu üçgenin içine girenler, özüne düşman, Noel baba ve bu babanın getirdiği içki ile sarhoş oluyor sonuç koca bir HİÇ... modern ve güzel konuşan bir aile genç fidanı kesip süslüyor şampanya patlatıyor, hindi kesip yiyor, bizleri davet etmeden, sen davet etmedin fakat bak ben de yaparım diye taklide başlıyor teknoloji denen ilmi hırsıza kaptıran akılsız... sürünüyor, Anadolu her şeye rağmen yokuşu çıkmaya çalışıyor, tüm saldırılara ve imkansızlıklara rağmen güçleniyor kasları, yokuşta terliyor alın teri olmadan olmaz ya, zirveye vardığında siz ne yaparsınız bilemem, ne yapar Anadolu onu bilirim uçmaya başlayınca kendinden veya zannedilen hain bir kurşun ile her şeyin ölümlü olduğunu söyleyen kutsal kitap ve Peygamberimizin sözlerini tasdik edercesine yeniden yokuşu çıkmak nasip edilir mi dünyanın ölümünden önce...bak bunu bilemem...

 

*Güçlü Kim, çevresinde olan imkanların bolluğu ile hareket eden ve nefsinin arzularına göre yaşayan mı!

*Tırnakları ile sürünerek zirveye ulaşan mı ! *yoksa doğrudan zirvede doğan mı ! ikincisi demek geliyor içimden ancak net olarak buna cevap vermek zor, bu gerçeklik ve kişiye göre sınavın kurallarına aykırı olur... yer-zaman-yapılan iş ve en önemlisi kişilik- karakter konuları ile duruma bakmak lazım... nefsinin arzuları hayırlı şeyler olursa ilki de olabilir.. zirvede doğum zaman kaybetmeden insanlığa hizmet ediyorsa ya bilemeyiz... cevap hepsi de olamaz diyemeyiz... hiç biride o zaman aklımıza şu sorgulama gelir acaba doğru olan veya benim doğrularım başkaları için yanlış olabilir mi devam edersek ... denklemi nasıl kurarız... bizi aşar diyecek miyiz... bu kabulleniş yaratıcıya sığınış ile durabilir... yok diyorsanız,sürdürelim gerçeği aramayı sonuçta mutlak güçlüyü ve asıl sahibimizi bulmanın ötesine gidemeyiz, buna teslimiyet de diye biliriz...gerçeğe esir oluş da! o halde biz bir çareler için insanları doğruya yönlendirme de en kolay yol, b-ilim ve duygulara hitap etmek olacaktır... kişileri arayışa yönlendirmek... gerçeği aramaya başlatmak tüm verileri değerlendirmekle mümkün. Kendi gerçeği ile kendini tanımak... !, bu dünya da her şey yalan diye haykırasım geliyor, yaşanmaz ve geçmek bilmeyen zaman o zaman



 

Lütufu anlayamamak ne kadar cahil olduğumuzun sağlaması san ki! Başınızdan geçen kötü bir olay size üzülmek nedir onu öğretir, tahmin değil bizzat zamanı acı olarak tadarsınız. çok istediğiniz bir şeye ulaşamamak bu da size zamanı sevgi, arzu olarak tatmanıza neden olur... Bu duyguların öğretilmesi, insanlık erdemlerini öğrenmemiz için dönüm noktalarıdır... Bunlar bizi güçlü ve anlayışlı yapar, insan olmak için değil adam olmak için gereklidir! bedelini ödeyerek tabi ki... İsyan etmemek ve sınavımızı düzgün geçirmek zorundayız, bize nasip ettiği için, lütuf için yaratıcıya şükür borcumuzu bilerek...

 

Sınav; hayat öğretiler le doludur, her an için. Yeni bir olay da uyanık bir insan, hemen dersini alır ve gereğini yapar, yeni sınava hazırlanır toprakla bütünleşene kadar... şayet sorumsuz ise, aynı soru-sorun ile defalarca karşılaşır, sınıf tekrarına kalan öğrenci gibi af gelsin diye bekler durur, cinayetten hapis yatanla birlikte...beleş yaşamak için.

 

Feleğin Çemberinden geçmiş birisini ne kadar eğitebilirsin ki! kendimizin, ondan iyi veya kötü öğreneceklerimiz oluşmuşken,Saf kalmak adına bize doğumla verilen değerleri korumaya çalışa idik, fazla yorulmadan insan olmak la kalmayıp adamlık makamlarında gezerdik, kurallar azalır, acılar azalır, mutluluk artar daha farklı çileleri yaşarken bulurduk kendimizi, belki de daha kötü savunmasız bir ortam gelişir fakat insanlık yücelirdi belki o zaman...

 

ARAYIŞ, bu arayış o kadar büyük bir dert ki hiç ulaşamayacağımı bildiğim gerçeğin peşinde koşar dururum. Bir nokta için kitaplar yazılır mı yazılır. İrdele bakalım neler çıkar altından, sifonu çekmeyi unutma yine de ne olur ne olmaz. Konulara takılıp kalmada !

S...T-V...L

 


Date: 2015-12-17; view: 939


<== previous page | next page ==>
Nsan olmak ne kadar kolaymış meğer... adamlıktan vazgeçersen ! | Uzakta aramayalım...
doclecture.net - lectures - 2014-2024 year. Copyright infringement or personal data (0.008 sec.)